2 Şubat 2016 Salı

İşte Benim Stilim meselesi: Giden geri döner mi?

Programı Show TV’de yayınlanmaya başladığı günden bu yana takip ediyorum. O zamanlar adı Bu Tarz Benim'di sonra oldu “İşte Benim Stilim”. Tartışmalarla dolu bir transfer süreci yaşandı yapımcı Production House, Show TV ve TV8 üçgeni arasında. Sonunda -galiba- isim hakkının kazananı Show TV oldu ama format yapımcıda kaldı. Gel zaman git zaman derken, İşte Benim Stilim reyting listesinde gösterdiği performansıyla, Acun Ilıcalı’yı “gündüz kuşağında ne yayınlasam?” derdinden kurtardı.


Program, iki aylık aranın ardından yeni sezona “All Star” adı altında geçmiş sezonlarda akıllarda kalan eski yarışmacılardan hazırlanmış karma bir ekiple yayına başladı. Tanıdık yüzler, bilindik isimler yeniden boy gösterdiler. Jüri değişmemişti, Öykü Serter yine muhteşem sunumuyla karşımızdaydı. Uzun soluklu bir yarışma oldu ve “All Star” adı altında yayınlanan program Aralık ayında başarılı bir biçimde noktalandı.
2016 Ocak ayına çok da ünlü olmayan ama ünlü diye tabir edilen yarışmacılarla başlandı. Kabul etmek lazım, kadro tatmin edici değildi. Aylar öncesinden “İşte Benim Stilim Ünlüler” yaygarası yapıldı ama sonuç seyirci tarafından resmen hüsran oldu. Yapımcı firma da galiba hatasını anlamış olacak ki programa “İşte Benim Stilim Ünlüler” demek yerine “İşte Benim Stilim 2016” adını verdiler. Yine de yarışmacılar arasında ışık vaat eden, seyir keyfi yüksek isimler yok değildi. Ama o da ne?! Jürilerin jürisi, Nur Yerlitaş yani nam-ı diğer Nurella jüride yoktu. Parasal konularda anlaşılamadığı basına yansımış, ancak taraflardan bu konuyu doğrulayan herhangi bir resmi açıklama gelmemişti.
2016'nın jürisinde; Hakan Akkaya, Ivana Sert, Neslihan Yargıcı ve Uğurkan Erez yer alıyordu. Hakan Akkaya mükemmel bir tercih diyebiliriz. Bir moda programı yapılıyor ise hiç düşünmeden jüride yer alması gerektiğine inandığım bir isim. Ivana Sert zaten artık programın bel kemiği. Uğurkan Erez ise yapımcı firma için bulunmaz hint kumaşı. Sayın Erez adeta bir joker. Bir gün bakıyorsunuz jüride, bir gün yok. Ertesi gün bir jüri hastalanmış oluyor, bir bakıyorsunuz onun yerine jüriye geçmiş. İşini hakkıyla yapan bir usta diyebiliriz kendisi için.

Neslihan Hanım’a gelecek olursak; kendisi iyi bir modacı, iyi bir stilist olabilir. Lakin, iyi bir jüri ve ekran yüzü olmadığı aşikar. Yorumlarında renk yok. Hareketlerinde heyecan deseniz; çok donuk. Zaten her daim siyah giyiniyor, bir de üstüne üstlük yüzünün yarısını kaplayan simsiyah gözlüklerle ekrana çıkınca seyirci iyiden iyiye uzaklaşıyor kendisinden. Biz seyirci olarak televizyonda sıcak, capcanlı, heyecanlı, ne zaman ne yapacağı belli olmayan kişiler görmek isteriz. Özellikle jürinin formatta fazlasıyla yer kapladığı bu tür yarışma programlarında seçimlerin bu doğrultuda olması gerekiyor. Bakınız format olarak dünya çapında ses getiren “Rising Star”ın da, TV8’de bekleneni verememesinin en büyük nedeni bence jürinin yanlış kişilerden kurulu olmasıdır.

“İşte Benim Stilim 2016” bu hafta final yapıyor. Önümüzde ki hafta yeni jüri ve yeni yarışmacılarla birlikte ekran yarışına tekrardan başlıyor. Neden mi? Çünkü program beklenen reytinglerin çok çok gerisinde kaldı. Format aynı, kanal aynı, yayın saati aynı… Peki sonuç neden böyle oldu? Çünkü seyircinin alışkanlığı bozuldu. Kemal Doğulu’nun yerine neredeyse karakter olarak ikizi gibi görünen Hakan Akkaya’yı oturtursanız jüriye seyircinin ruhu bile duymaz. Ama Nur Yerlitaş gibi renkli, capcanlı bir ismin ardından Neslihan Yargıcı’yı oturtursanız seyirci bir izler, iki izler ama üçüncüde sıkıntıdan kanalı değiştirmek zorunda kalır.

Ticarette şöyle bir şey vardır; çok tutan bir ürünle oynarsanız müşterilerinizi riske etmiş olursunuz. Üstelik oynarken geliştirirken ileri değil geri gidiyorsanız sıkıntı daha da büyüktür. Yeni ürününüzü beğenmeyen müşteriler, hemen rakip firmanın ürününü denemek isterler. Deneme sonucunda rakip firmanın ürününü beğenen müşterileri ise artık geri kazanmanız neredeyse imkansızdır. İş işten geçmiştir. Rakibinizin hata yapmasını beklemekten başka çareniz de yoktur.

Star Tv'ye gittiğini Instagram hesabından kanalın genel müdürü ile pozlar vererek duyuran Nur Yerlitaş ile İşte Benim Stilim”in yapımcısı Caner Erdem, yeniden anlaşmaya vardı. Önümüzdeki haftalarda başlayacak yeni sezonda Hakan Akkaya, Ivana Sert ve Nur Yerlitaş jüride yer alacak. Yapım firması hatasından döndü diyebiliriz. Diyebiliriz ama, şimdi asıl soru şudur? Nur Yerlitaş’ı tekrar jüriye döndürmek programı kurtaracak mı? Elden giden seyirci programa geri dönecek mi? Çok değişkenli gündüz kuşağı seyircisi hızlı hareket eden bir yapıda değildir. Yetmezmiş gibi formatın girdiği açmazı salt bir "Nurella Krizi" olarak okumak ve bu doğrultuda adım atmak bakalım yeterli olacak mı? Bakalım Nur Yerlitaş'ın kredisi programı yeniden izlenir kılmayı en azından konuşulur kılmayı başarabilecek mi? İzleyip göreceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder