Çünkü 12 Years a Slave, Oscar'a giden yolların ne olduğunu bilerek yapılmış bir film. Biraz dram, biraz dönemin ABD politikasını eleştirir gibi görünmek ve filmin sonunda da ABD içindeki tüm inanışları bütünleyici bir propagandayla izleyiciye sunmak işi bitirmiş. Akademi artık içe dönük, öz eleştiri görünümünde ki filmlere her zaman sıcak bakmakta ve bu filmleri genelde ödüllendirmekte. Hak etmedi mi? Tabii ki de hak etti, o ayrı bir mesele. Ancak bu kişiden kişiye değişebilir. Ben, daha özgün bir senaryosu olan ve tür ile konu bakımından çok farklı olan Her filminin bu ödülü kazanmasını isterdim. Şayet öyle olsaydı, bahsetmiş olduğum akademi üyelerinin tabularının yıkıldığını da görmüş olurduk.
12 Years a Slave, her ne kadar En İyi Film Ödülünü kazanmış olsa da geceye damga vuran tek film 7 dalda Oscar kazanan Gravity'di. Hak ettiği tüm dallarda hak ettiği tüm ödülleri topladı denilebilir. Alfonso Cuarón, senaryo dışında görsel, kurgusal ve işitsel olarak başarılı bir iş ortaya koymuştu. Gravity için, özellikle Avatar'dan sonra IMAX'te izleyip keyif aldığım tek filmdi diyebilirim. En İyi Ses Miksajı, En İyi Ses Kurgusu, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Kurgu ve En İyi Görsel Efekt dallarında ödülleri kaptı. En İyi Kadın Oyuncu dalında da Gravity'nin ödül alma olasılığı yüksekti ancak bu dalda Sandra Bullock yerine Blue Jasmine filminde ki başarılı performansıyla Cate Blanchett ödüle layık oldu.
Akademi, Leonardo Dicaprio'ya bir kez daha "sen hele bir 50 yaşına gel, öyle görüşürüz" dedi. Bir türlü akademinin gözüne giremeyen Dicaprio, En İyi Erkek Oyuncu ödülünü Dallas Buyers Club filminde ki başarılı rolüyle Matthew McConaughey'a kaptırdı. Bu dalda şahsi fikrim, American Hustle filminde ki rolüyle Christian Bale'in bu ödülü hak ettiği yönündeydi. Ancak tüm adayların şansı eşit görünüyordu. Hatta ödül töreni öncesi tüm sinema eleştirmenleri bu kategoride ilk defa tahmin yapmakta çok zorlandı.
En iyi yardımcı oyuncu ödüllerinde ise doğru seçimler yapıldı denilebilir. En iyi erkek oyuncu kategorisinde olduğu gibi, en iyi yardımcı erkek oyuncu kategorisi de eşit şansları olan adaylardan kurulu bir listeydi. Captain Phillips'te ki rolüyle dikkatleri çeken Barkhad Abdi, American Hustle'da ki mükemmel performansıyla Bradley Cooper ve The Wolf of Wall Street'te Dicaprio ile iyi bir ikili olan Jonah Hill, öne çıkan adaylar arasında gösteriliyordu. Ancak, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü bu isimleri saf dışı bırakan Jared Leto kazandı. Dallas Buyers Club'ta canlandırdığı travesti karakteriyle ayakta alkışlanan Leto, ödülü kaptı.
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülü ise, Jennifer Lawrence ve Julia Roberts gibi usta oyuncuları geride bırakan Meksikalı genç oyuncu Lupita Nyong'o'nun oldu. Nyong'o, 12 Years A Slave filminde canlandırdığı karakter ile bu ödüle layık görüldü.
Gelelim son olarak benim favorim olan ve bizi Spike Jonze gibi bir sinemacıyla tanıştıran Her filmine. Film, baştan sona keyifli. İzlerken hoşunuza gitmemesi için hiçbir neden yok diyebilirim. Kurgusu, sesi, ışığı, müziği ve en önemlisi senaryosu gerçekten çok başarılı. Tüm bu güzelliklerin yanına bir de Joaquin Phoenix'in mükemmel oyunculuğu ile Scarlett Johansson'un etkileyici sesi eklendiğinde, filmin ödül alması kaçınılmaz oluyor. Ancak nedendir bilinmez, Oscar'a aday olduğu dallar çok azdı Her'ün. Sonucunda da sadece En İyi Özgün Senaryo dalında ödül alabildi.
86. Oscar Ödül Töreni sırasında, sunucu Ellen Degeneres'in eğlenceli sunumu sayesinde birbirinden ilginç anlar yaşandı. Ellen'ın; Bradley Cooper, Brad Pitt, Jennifer Lawrence, Julia Roberts ve Angelina Jolie gibi ünlü oyuncularla, ödül töreni sırasında canlı yayında çektiği selfie fotoğrafı Twitter'da 3 milyonun üzerinde Re-Tweet alarak rekor kırdı.
Türkiye açısından ise 86. Oscar Ödül Töreni bir ilki bizlere yaşattı. İlk defa Oscar ödül töreni Türkiye'de şifreli olarak yayınlandı. Ödül töreninin yayın haklarını aylar öncesinden satın alan Digiturk, 1 nolu Moviemax Oscars kanalından töreni ve kırmızı halıyı canlı olarak ekranlara taşıdı. Bu durumun ne kadar doğru, ne kadar yanlış olduğu tartışılır fakat, Digiturk'un bu sınavdan başarısız çıktığı kesin. Stüdyodan kırmızı halıya yapılan bağlantılar hep problemli oldu. Zamanında giriş-çıkış yapılamadı. Simultane çeviri tamamen fiyaskoydu. Toplu röportajlar sırasında çevirmen bir türlü yetişemedi. Kabahat çevirmende değil tabii ki de... Böyle bir gecenin yayın haklarını alıp, alt yapıyı hazırlamayan Digiturk'te.
Diğer dallarda Oscar ödülü kazananların listesi ise şu şekilde;
En İyi Kostüm Tasarımı: Catherine Martin / The Great Gatsby
En İyi Saç ve Makyaj Tasarımı: Adruitha Lee, Robin Mathews / Dallas Buyers Club
En İyi Kısa Animasyon: Mr. Hublot / Laurent Witz ve Alexandre Espigares
En İyi Animasyon: Frozen
En İyi Kısa Film: Helium / Anders Walter ve Kim Magnusson
En İyi Kısa Belgesel: The Lady in Number 6 / Malcolm Clarke ve Nicholas Reed
En İyi Belgesel: 20 Feet From Stardom / Morgan Neville, Gil Frieseri ve Caitrin Rogers
En İyi Yabancı Film: The Great Beauty / Paolo Sorrentino - İtalya
En İyi Yapım Tasarımı: Catherine Martin ve Beverly Dean / The Great Gatsby
En İyi Özgün Müzik: Steven Price / Gravity
En İyi Şarkı: Let It Go / Kristen Anderson Lopez ve Robert Lopez (Frozen)
En İyi Uyarlama Senaryo: John Ridley / 12 Years A Slave
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder